Site icon Balina Media

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Stokçuların gözünün yaşına bakılmayacak

​Kabine sonrası açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bakanlıklara ve belediyelere talimat vererek, “Kurdaki yükselişle izah edilemeyecek artış ve stokçuluk yapanların gözünün yaşına bakılmayacaktır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Cumhurbaşkanlığı Kabine toplantısı sona erdi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki toplantı 2 saat 15 dakika sürdü. Kritik toplantının ardından Erdoğan, millete sesleniş konuşması yaptı.

Erdoğan, “Büyük hedeflere doğru ilerlerken insanlarımızın günlük hayatlarında yaşadıkları sıkıntıları görmezden gelmiyoruz. Fahiş fiyat artışları konusundaki her şikâyeti dinliyoruz. Buradan tüm bakanlıklarımıza, kurumlarımıza, belediyelerimize talimat veriyorum: Girdi maliyetlerindeki ve kurla izah edilemeyecek fiyat artışı yapan ve stokçuluk yapan kimsenin gözünün yaşına bakılmayacaktır. Hem idari hem hukuki işlemlerle kendi milletine böyle ağır bir suç işleyenlerin yakasına yapışılacaktır.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, döviz kurları ile ilgili olarak “Bu konunun serbest piyasa ekonomisiyle uzaktan, yakından ilgisi yoktur. Serbest piyasa ekonomisi kuralsızlık, insafsızlık, ahlaksızlık demek değildir. Hükümet olarak aşırı fiyat yükselterek ve stokçuluk yaparak piyasayı zehirleyenlere karşı sonuna kadar mücadele etmekte kararlıyız. Bizim karşı çıktığımız ve mücadele ettiğimiz tek şey sömürüdür. Bankada, yastık altında, kasasında parası, özellikle de dövizi bulunan bireylere ve kurumlara çağrı yapmak istiyorum. Herkesi yatırım, istihdam, üretim, ihracat temelleri üzerine inşa ettiğimiz yeni ekonomi politikamızın getirdiği fırsatları değerlendirmeye davet ediyorum. Fiyat ve kur artışlarının yol açtığı dalgalanma bir süre sonra mutlaka duracaktır.” ifadelerine yer verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın değindiği diğer konular şöyle;

“Bütçe hakkı yasama, yürütme, yargı erklerinin bağımsızlığı üzerine kurulu en önemli yetkilerden biridir. Türkiye şehit yakınlarına galiz küfürler eden bir milletvekilinin yaptığı terbiyesizliğin şokunu üzerinden atamamışken bu defa Genel Kurul’da yaşanan bir başka edepsizlik örneğiyle sarsılmıştır. Üstelik bu edepsizlik meclisin ikinci büyük partisinin genel başkanı tarafından sergilenmiştir. Milleti kendi yalanlarıyla, iftiralarıyla kandırabileceğini sananların birileri tarafından şişirildiği anlaşılan egolarıyla geldikleri yer burasıdır. Millete söyleyecek hiçbir sözü, ortaya koyacak hiçbir programı olmayanların içlerindeki kini, nefreti bu tarz davranışlarla dışa yansıttığı görülüyor. Buradan herkesi TBMM’nin asaletine, nefasetine, izzetine, bu yüce kurumun faziletine uygun davranışlar sergilemeye davet etmek görevimizdir. İktidarın sadece hayalini kurmakla bile bu derece kendini kaybedenlerin ülkenin başına ne gibi felaketler getireceğini milletimizin takdirine bırakıyoruz.

Katar’a resmi bir ziyaret gerçekleştirdik. Katar’la bugüne kadar son ziyaretimizle birlikte siyasi, askeri, ticari, ekonomik ve kültürel konuları kapsayan toplam 84 mutabakat imzalayarak iş birliğimizi sürekli ileriye taşıdık. Ziyaretimiz sırasında Katar’ın 15 milyar dolarlık yatırıma ilave edilecek hususlarda da kapsamlı görüş alışverişinde bulunduk.

Türkiye’nin yatırım atağı her alanda hızla sürmektedir. Adana’da 1.4 milyar dolar yatırım bedeli olan petrokimya tesisinin temelini atmıştık. Ülkemizin dört bir yanında yürütülen yüzlerce dev yatırımı yakından takip ediyoruz. Türkiye’nin kurtuluşunu küresel çıkar odaklarının güdümündeki reçetelerde değil, kendi kaynaklarını harekete geçirecek yatırımlarda, istihdamda, ihracatta görüyoruz. 19 yıldır yoluyla, köprüsüyle, barajıyla, santraliyle, sulama sistemleriyle sahip olduğumuz muazzam altyapıyı bunun için inşa ettik. 19 yıldır bunca okulu, üniversiteyi, mesleki eğitim kurumunu, hastaneyi, adliye sarayını bunun için kurduk. 19 yıldır ülkemizi her alanda bölgesinin ve dünyanın yükselene yıldızı yapmak için onca mücadeleyi bunun için verdik.

Ülkemizi 19 yıldır hakka, hakikate, hakkaniyete dayalı bir demokrasi ve kalkınma anlayışıyla yönetiyoruz. Türkiye’de bu kavramlardan nasibini almamış bir zihniyet hep olmuştur. Tek parti faşizmiyle başlayıp darbeler ve vesayet dönemiyle süren, dışarıdan aldığı destekle kendini milli iradenin üstünde gören, gerektiğinde terör örgütleriyle dahil her tür şer şebekesiyle iş birliğine giren bu zihniyet her defasında milletimizin irfanına çarpmıştır. Bu zihniyet ekonomide yaşanan değişimi de aynı sinsilikle mecrasından çarptırmaya çalışıyor. Biz ülkemizi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve büyüme; hedef bu. Bu zihniyet yüksek faizle ekonomiyi soğutmak, küçültmek ve dolayısıyla istihdamı azaltmak istiyor. Bu zihniyet ülkemizi tüm siyasi ve ekonomik iddialarından vazgeçirerek eskiye döndürmek istiyor. Biz ülkemizi büyüterek, işsizliği azaltarak enflasyonu düşüreceğiz diyoruz, bu zihniyet IMF reçetelerini dayatarak Türkiye’yi yeniden siyasi ve ekonomik boyunduruk altına sokmak istiyor. Salgın döneminde benzer bir tabloyla karşı karşıya kaldık. Küresel ekonominin yüzde 3,4 küçüldüğü geçen yıl biz yüzde 1,8 oranında büyüme kaydettik. Bu yılkı büyüme oranımız çift haneli rakama doğru gidiyor.

Gelişmiş ülkelerdeki üretici fiyatlarıyla tüketici fiyat enflasyonları arasındaki büyük fark bu ekonomileri bir süre daha sarsmayı sürdürecektir. Bu tablo bize aynı zamanda ülkemizin üretim ve ihracat konusundaki hedeflerine ulaşması için ihtiyacımız olan zamanı da kazandıracaktır. Düşük faiz ve dengeli kur ile üretimi ve istihdamı adım adım daha ileriye taşıyacağız. Bir müddet sonra bu süreç çalışanların ücretlerinden kamu gelirlerine kadar her alanda kazanç olarak kendini hissettirmeye başlayacak. Türkiye’nin asırlardır defalarca teşebbüs ettiği ancak her seferinde yarım kalan, hatta geriye giden büyük kalkınma hamlesinin önü inşallah bu defa kesilemeyecek. Gelişmiş ülkeler arasında hakkımız olan yerini aldığımızda bugünleri hep birlikte hatırlayacağız. Özellikle de geçmişte Türkiye hep başkalarının reçeteleriyle sıkıntıları çözmeye çalışmıştı. Bu defa dünyadan ve kendimizden çıkardığımız dersler ışığında kendi hikayemizi yazıyoruz. Daha öncekilerden farklı olarak bu hikâyeyi güçlü bir altyapı, güçlü bir kamu düzeni, kamu maliyesi, nitelikli insan kaynağı, azim eşliğinde hayata geçiriyoruz.

Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin işsizlik krizine gittiği dönemde biz yatırım, istihdam, ihracat, üretim ve büyüme odaklı politikalarımızla vatandaşlarımızın işlerini, aşlarını, geleceklerini güvence altına almaya çalışıyoruz. İstihdamdaki her artış milli gelirimize de yukarı yönlü katkıda bulunmaktadır. İş insanlarımızı, girişimcilerimizi, sanayicilerimiz, çiftçilerimizi çok daha güçlü şekilde destekleyeceğiz. Ülkemizin dünya pazarlarından aldığı payı katlayarak artıracağız. Amacımız ülkede 1-2 yıllık geçici bir istikrar değil, kalıcı üretim, istihdam, refah sağlamaktır. Bu süreçte ödediğimiz bedeller elde edeceğimiz kazançlar yanında çok küçük kalacaktır. Dar gelirliler, emekliler, memurlar başta olmak üzere milletimizin her kesiminin üzerine düşen yükü azaltmak için gereken adımları birer birer atıyoruz.

Bugün de salgın döneminde başlattığımız esnaf kredilerine hazine faiz desteğiyle ilgili bazı bilgileri paylaşmak istiyorum.2021 yılında kullanılan yaklaşık 60 milyar liralık esnaf kredisinin 5.2 milyar liralık faiz yükünü hazine üstlenmiştir. 3 yıl boyunca hazinenin yapacağı faiz desteği ödemeleri toplamda 26 milyar lirayı bulacak. Böylece esnafın ilave yük altına girmeden işini gücünü devam ettirmesini sağlayacağız. Ayda 1.7 milyar lira katkı sağlayan indirimli stopaj uygulamasını mart sonuna kadar devam ettirme kararı aldık. Bir müjde de çiftçilerimize… Kuraklık nedeniyle buğday, arpa, çavdar, yulaf, nohut ve mercimek üreticilerimiz verim kaybına uğradı. 651 bin üreticimize toplamda 2.6 milyar lira kuraklık desteği ödemesini aralık ayının 2. yarısında çiftçilerimizin hesaplarına yatırıyoruz. Tarımı desteklemeyi, çiftçilerimiz tohumu toprakla buluşturması, ekmesi, biçmesi, üretmesi için ne gerekiyorsa yapmayı sürdüreceğiz. Yeni hasat sezonunda destekleme politikalarımızı girdi fiyatlarında yükselişleri dikkate alarak belirleyeceğiz. Yeni hasat sezonunda destekleme politikalarımızı girdi fiyatlarında yükselişleri dikkate alarak belirleyeceğiz. Önümüzdeki günlerde farklı kesimlere yönelik ilave destek programlarımızı paylaşmaya devam edeceğiz. Salgınla ilgili gelişmeleri de yakından takip ediyoruz. Avrupa’da yeniden yükselişe geçen salgın ülkemizde kontrol altındaki seyrini sürdürüyor. (İLKHA)

Bu Haberi Paylaşın
Exit mobile version